Geçmiş Aslında Hiç Gitmedi Mi ?

Güncelleme tarihi: 26 Eki

Geçmişimizle gerçekten barışabilir miyiz?

Hâlâ bir yerlerde durur mu acısı?

Bazen tanıdık parfüm kokusu, o sıcak el ya da gittiğimiz o eski mekan içimizi sızlatır mı?

“Geçmiş” dendiğinde çoğumuzun aklına kalbimizi kıran eski sevgililer gelir.

Peki ya çocukluğumuz?

Bize kazık atan arkadaşlarımız, tandıklarımız?

Canımızı yakan patronumuz ya da hiç unutamadığımız o öğretmenimiz?

Geçmiş aslında bizim eksik tüm yanlarımız değil midir?

Hatırladıkça bazen kanatan, bazen de önümüze bakmamızı sağlayan o küçük anılar, yaptığımız hatalar…Bir şekilde bizi tanımlamaz mı?

Bence geçmişi “geçmiş” yapan en önemli şey, onu affedebilmektir.

Bize kötü hissettiren o anıya “tamam, bu da böyle yaşanması gerekiyordu” diyebilmek…

Kalbimizi kıran kişiye “evet, üzdü ama beni büyüttü, bana bir şey kattı” diyerek affetmek…

Çocukluğumuzla, ailemizle, arkadaşlarımızla yaşadıklarımızı kabullenmek…

Ve en önemlisi, kendimizi affetmek.

Affetmek büyük bir unutma değil.

Bazen bazı şeylerin içimizi hala sızlatması da normal.

Ama bunu kabul edebilmek gerekiyor.

Önümüze bakarken ardımızda kalan hatıralari da anımsayıp onlara gülümsemek…

Pişmanlık duymadan, sadece içimizden geldiği kadar “affettim” diyebilmek…

İşte o zaman gerçekten büyürüz.

Ve ancak o zaman, ilerleyip devam edebiliriz ..

Read the English version on medium 👇🏻

Son Yazılar