top of page

🕯️ Yazmak insanı iyileştirir mi?


ree

Yazmaya başlamak ve yazmayı bırakmak arasında çok ince bir çizgi vardır.

İkisine de karar vermek hem kolaydır, hem de zor.

Bazen saatlerce oturursun, tek kelime yazamazsın.

Bazen de günlerce yazmak istemezsin hiçbir şey — ama bir anda kelimeler öyle sıralanır ki, bir bakmışsın iki yazın birden çıkmış.

Okulda kompozisyon yazmayı hep severdim.

O son vurucu cümleleri bulmayı kendime görev bilirdim.

Belki çocuk aklımla kendime fazla güvenirdim.

Şimdi düşününce, o zamanlar mı daha özgüvenliydik, yoksa şimdi mi daha fazla sorguluyoruz?

Peki insan yazmaya nasıl karar verir?

En büyük yazarlar, en çok yankı uyandıranlar…

Acaba en derin yalnızlığı yaşayanlar mı?

Belki bir hevesle başlar her şey.

Ama bazen o heves, seni bir damladan alıp okyanusun derinliklerine kadar götürür.

Ben sanırım en yalnız kaldığım anları ve anılarımı iyileştirmek için yazmaya başladım.

Kafamda dönüp duran cümleler, satır aralarında yerini buldu.

Yazdım, çünkü anlatamadıklarım başkalarının kalbinde belki bir ışık oldu.

Kiminiz “ben de yaşadım” dedi, kiminiz “abartmış” belki de “gerek yoktu” dedi.

Hepsi kabulüm.

Sonuçta bir şiir, bir manzara, bir şarkı herkese aynı güzel gelmez ki…

Bazen yazmak sadece paylaşmaktır.

Dile getirmek, görülmek, duyulmak isteğidir belki de.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page